Guy Ritchie ile o kırmızı halıda neler gördüm

Guy Ritchie ile o kırmızı halıda neler gördüm

Play all audios:

Loading...

Yıllarca önünden geçtiğim efsanevi Atlas Sineması yeniden açılıyordu.


Kültür ve Turizm Bakanlığı işte o tarihi binayı 2 yıl gibi rekor bir sürede restore etti...


Açılışı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan yaptı...


Davetliler bir gün önce Vahdettin Köşkü’nde kurulan sağlık merkezine giderek COVID testi yaptırdılar.


Buna karşılık kapıda HES kontrolü yapılmadı. Çünkü herkesin sonucu önceden bildirilmişti.


Neredeyse bir yıla yakın süredir ilk defa yeniden bir kırmızı halıda yürüyordum.


Ve kırmızı halı üzerindeki bu şahsi açılışımın, bütün 65 plus’lara umut verici hatırasını da sizinle paylaşıyorum.


Türkiye’ye ve İstanbul’a gerçekten harika bir müze kazandırıldı.


O nedenle Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u bu kadar kısa sürede bunu başardığı için de kutluyorum.Şimdi Beyoğlu tarihinin bu önemli akşamı ile ilgili gözlemlerimi aktarıyorum.


SÜRPRİZ KONUKLAR 1- ‘KILL BILL’ VE ‘PULP FICTION’IN YAPIMCISI DA SALONDAYDIAÇILIŞIN üç de sürpriz konuğu vardı.


- “Snatch” ve “Sherlock Holmes” gibi efsane filmlerin yönetmeni Guy Ritchie ile eşi Jacqui Ainsley...


- Snatch filminin baş aktörlerinden ünlü aksiyon oyuncusu Jason Statham...


- Hollywood’un en büyük yapım şirketlerinden biri olan Miramax’ın CEO’su Bill Block...


“Pulp Fiction”, “Kill Bill”, “The Gentleman”, “Can Dostum”( Good Will Hunting), “Malena”, “Reservoir Dogs”, “The Crying Game”, “Piano”, “The Crow”, “Pret-a-Porter”, “Il Postino”,


“Trainspotting”, “English Patient”, “The Talented Mr. Ripley”, “Birdget Jones’un Günlüğü”, “Chocolat”, “Gangs of New York” gibi sinema tarihinin büyük filmlerini yapan şirket.Guy Ritchie’nin


Antalya stüdyolarında çektiği yeni filmini de onlar yapıyor.


MÜZE 2- HAFIZA HAVUZUNDA KAÇ FİLM, KAÇ SİNEMACI VARBİZLER Atlas’ı bir sinema salonu olarak biliyoruz.


Ve bu bina şimdi gerçek anlamda bir sinema kompleksi haline gelmiş.


İçinde Türkiye’nin en modern ve büyük sinema müzesi kurulmuş.


Beyoğlu aynı zamanda Yeşilçam’ın mahallesi... Dolayısıyla buraya “Yeşilçam’ın belleği” de diyebiliriz.


Burada dijital bir masada sinema tarihinin tamamını gezebiliyorsunuz.


- 8 bin 406 film.- 31 bin 106 oyuncu, yönetmen, senarist, yapımcı ve sinema çalışanının ‘Kim Kimdir’i var.


3- HAVUZ BELGESELİNDE GÖRDÜĞÜM İSİMLERAÇILIŞ töreninde harika bir “Türk sinema tarihi” belgeseli gösterildi.


Başlangıçtan itibaren bugüne kadar Türk sinemasına emeği geçmiş herkes ekranda gözümüzün önünden geçti.


Türk sinema tarihinin önde gelen isimleri herhangi bir politik ayrım yapılmadan önümden geçti.


- Kazada öldüğü gün beni ağlatan, Türk sinemasının efsane “kötü adamı” Ahmet Tarık Tekçe vardı.


-  Öldüğü güne kadar bugünkü iktidara muhalif olan Tarık Akan birçok sahnede vardı. Öldüğü güne kadar bu iktidara muhalif olan Ayşen Gruda da vardı.


- İktidar medyasının pek hazzetmediği Cem Yılmaz da iki ayrı filmiyle oradaydı.


- Çiçek Abbas filmi de vardı. Dolayısıyla bu iktidara muhalif İlyas Salman...


Ama gözüm üç ismi daha aradı... 4- GÖZÜM BU HARİTADA VE O HAVUZDA ŞU 3 İNSANI ARADI FİLMDE bir de çok güzel bir Türkiye haritası vardı.


Haritanın içine her bölgenin sinemacısı özenle yerleştirilmişti.


Hem “Milli Hafıza Belgeseli’nde” hem bu milli haritada üç ismi göremedim.


- Biri Cannes Film Festivali’nde büyük ödülü alan Yılmaz Güney...


- Öteki büyük komedyen, kolektif hafızamızın büyük ismi Metin Akpınar...


Tabii böylesine güzel duygularla hazırlanmış bir “Türk sinema tarihi müzesinde” bu isimleri görmemek aklıma takıldı.


“Herhalde unutkanlıktır” diye düşündüm.. İçimden “Gönlüm bizzat Cumhurbaşkanı’nın bu insanları o haritaya yerleştirmesini arzuluyor” diye geçti.


Bakan Ersoy “Hatta Yılmaz Güney’in bazı eşyalarını bile koymak istedik” dedi.


Bir de şunu  ekledi:“Unuttuklarımız varsa onları da ekleriz...”


5- DUVARDA ‘YILANLARIN ÖCÜ’ VE BAŞKA HANGİ AFİŞLERİ GÖRDÜMATLAS sinema salonu girişindeki koridorun duvarına bazı film afişleri asılmıştı. O koridorda gördüğüm film afişleri şunlardı:


6- ATLAS MÜZESİNE TANIDIK VE SÜRPRİZ BİR İŞLETMECİATLAS Sinema Müzesi gerçek anlamda bir kültür kompleksi.


Dolayısıyla bunun işletmesinin de aynı modernite ile yapılması gerekiyor.


Kültür Bakanı’na “Kim işletecek” diye sorduğumda beni şaşırtan bir isim verdi.


Mars Sinemaları’nı kuran ve Cem Yılmaz’ın filmlerinin yapımcılığını üstlenen Muzaffer Yıldırım almış işletmesini...


Daha doğrusu ona “görev olarak” verilmiş. Çünkü öyle kâr etmesi kolay olmayan bir kültür işletmesi orası.


Ama şurası da kesin, ancak onun gibi bir insan ve özerk zihniyet orayı modern işletmecilikle yürütebilir.Yani bence çok doğru ve liyakate göre yapılmış iyi bir görevlendirme olmuş.


7- ARTTIRILMIŞ GERÇEKLİKLE ‘MUHSİN BEY’İ SEYRETMEKMÜZEDE teknolojinin imkânlarıyla çok yaratıcı ve ilginç uygulamalar yapılmış. Mesela “Arttırılmış Gerçekçilik” (Augmented Reality)


teknolojisiyle “Muhsin Bey” filminden sahneler seyredebiliyorsunuz.


Aynı şekilde “Neşeli Günler” ve “Süt Kardeşler” filmlerinden de bazı seçilmiş bölümler var.


8- ÜÇ BOYUTLU BİR İNEK ŞABAN, GÜDÜK NECMİ, BADİ EKREMBİR ilgi çekici yenilik de 3D yani “üç boyutlu” filmler.


Hepimizin hayatında çok önemli bir yere sahip olan “Hababam Sınıfı”nın da bazı bölümleri üç boyutlu hale getirilmiş. Aynı şekilde “Üç Tekerlekli Bisiklet”in bazı sahneleri de üç boyutlu hale


getirilmiş.Hababam haytalarını üç boyutlu seyretmek çok eğlenceli.


KALICI KOLEKSİYON 1 9- ONUNCU YIL NUTKU’NU ÇEKEN KAMERA MÜZEDEO görüntü bütün Türk milletinin hafızasına bir daha çıkmamak üzere yerleşmiştir.


Atatürk “Aziz milletim... Az zamanda çok işler başardık” diye başlıyor...


O yılı hepimizin dilindeki “Onuncu Yıl Marşı” ve bu nutukla hatırlıyoruz hep.


KALICI KOLEKSİYON 2 10- BUSTER KEATON VE LUMIERE KARDEŞLERİN DE KAMERASIİSTANBUL Sinema Müzesi’ni gezerken karşıma beni şaşırtan iki tarihi tanık çıkıyor.


- Biri sinemanın ilk dâhileri Lumiere kardeşlerin ikonik kamerası...


Hani hep ilk film sayılan o tren sahnesinin çekildiği kamera...


- İkincisi ise Paris’te okurken keşfettiğim ve sinematek salonunda bütün filmlerini seyrettiğim dünyanın Şarlo’dan sonraki en büyük komedyeni Buster Keaton’un “Kameraman” filmiyle


özdeşleşmiş “Prevost” kamerası...- Ayrıca Birinci Dünya Savaşı’nın tüm dramatik sahnelerinin çekildiği “Moys&Bastie” kamerasının bir örneği...


KULİS 11-ÜST KATTA PASTA KESİLİRKEN SALONDA KİMLER VARDIÖNCEKİ akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaş günüydü.


Orada bir salonda Cumhurbaşkanı’na küçük bir yaş günü pastası kesildi... Şapkalı, yelekli iki görevli pastayı getirdi. İlginç bir pastaydı.


Yanlarında Emine Hanım, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile Guy Ritchie, Jason Statham ve Miramax’ın CEO’su vardı.


Karşılarında da küçük bir davetli grubu oturuyordu.Pastayı Cumhurbaşkanı keserken eşi Emine Hanım da elini tutarak yardım etti.


KULİS 12-PASTA KESİLİRKEN RITCHIE VE YANINDAKİLER NE DEDİÜST katta pasta kesilmeden önce sohbet edildi.


Guy Ritchie ve yanındakiler Cumhurbaşkanı’na Antalya’daki film çekimi hakkında bilgi verdi.


Guy Ritchie stüdyolardan ve Antalya’dan çok memnun olduklarını söyledi.


O nedenle bazı koşullar da sağlandığı takdirde Antalya’da yerleşik bir düzene geçip, film çekimini sürekli hale getirmeyi planladıklarını anlattı.


Cumhurbaşkanı da bu konuyu Kültür Bakanı ile konuşabileceklerini söyledi.Bu arada İngiliz sinemacıların Antalya’ya getirdikleri dev TIR evler de gecenin konusuydu.


CUMHURBAŞKANI’NIN TEK KELİME SİYASET OLMAYAN KONUŞMASICUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın açılışta yaptığı konuşma tamamen İstanbul ve kültür üzerineydi.


Galataport’u anlatırken, “Burası benim mahallem. Burada doğup büyüdüm. O nedenle heyecanlandırıyor” dedi.


Ben bu “Siyasetsiz, partisiz Cumhurbaşkanı profilini” sevdim.


Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberleri, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi Hurriyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak


gösterilerek dahi iktibas edilemez. Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.