Kadinlarin ömrü 30 erkeklerin 40 yilmiş

Kadinlarin ömrü 30 erkeklerin 40 yilmiş

Play all audios:

Loading...

İzmir’de Bergama mezarlıklarındaki kazılarda bulunan 2 bin yıllık iskeletlerin üzerinde yapılan paleoantropolojik çalışmalar sonuç verdi. HABERIN DEVAMI__ Nekropolde 60 mezarın içinde toplam


150 iskeletin varlığını tespit ettiklerini belirten Münih Üniversitesi’nden paleoantropolog Prof. Dr. Wolf Rüdiger Teegen’in yürüttüğü çalışmalarda Roma Dönemi’nden kalma iskeletlerin yanı


sıra, ayrıca Helenistik Dönem’den kalma İlyastepe Tümülüs’ünde ele geçirilen iskelet kalıntısı da incelendi. İncelemede öncelikle iskeletlerin kalıntı durumu, cinsiyeti, hangi yaşta öldüğü


ve ölçüleri belirlendi. ERKEN ÇOCUK ÖLÜMLERI Roma Dönemi’nden kalma mezarlarda bulunan çok sayıda iskelette yapılan incelemeler sonucunda bazı ortak noktalar tespit edildiğine dikkat çeken


Teegen, “Örneğin bu insanların sağlık durumları, hastalıkları ve yaşam standartlarına dair bilgilere ulaşabiliyoruz. Kadınların ortalama 30 yaşlarına kadar, erkeklerinse 40 yaşlarına kadar


yaşadıkları anlaşılmaktadır. Bunların yanı sıra 60-70 yaşına kadar yaşamış istisnalar da görülebilmektedir. Çocuk ölüm oranının çok yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Çok sayıda çocuğun doğum


sırasında ya da doğumdan hemen sonra öldüğü görülmektedir. Özellikle dişlerde yapılan incelemeler önemli sonuçlar vermektedir. İnsanların çocukluklarında yetersiz beslenmeye maruz kaldıkları


ve sağlıklı kemik gelişiminden yoksun oldukları anlaşılıyor” dedi. HABERIN DEVAMI__ ‘SEBZE AĞIRLIKLI BESLENIYORLARDI’ Bergamalıların daha çok sebze ağırlıklı beslendiklerini ve toplumun


yaklaşık üçte birinin düzenli olarak et tüketttiğini belirten Teegen, şöyle devam etti: “Ne eti yedikleri konusunda ise, arkeozoologlar, bulunan hayvan kemikleri üzerinde yaptıkları


incelemelerle şu sonuçlara varmışlar: Bugün olduğu gibi koyun/kuzu etinin antik dönemde de en sevilen et olduğu anlaşılıyor. Et tüketiminin yaklaşık yüzde 40-80’inini koyun/kuzu eti


oluşturmuştur. Yaban hayvanı eti tüketiminin ise, seyrek olduğu görülmekte ve olasılıkla Bergamalı zengin ailelerin sofralarına geldiği düşünülüyor. Oranı az da olsa balık ve diğer deniz


ürünlerinin de menülerinde yer aldığı anlaşılıyor.”