Sağlikli ve parlak bir cildin 6 kurali

Sağlikli ve parlak bir cildin 6 kurali

Play all audios:

Loading...

Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2017 12:02 CILT, VÜCUDUN EN BÜYÜK ORGANI VE VÜCUDU TÜM DIŞ FAKTÖRLERDEN KORUYAN BIR BARIYERDIR. CILT AYNI ZAMANDA VÜCUDUN DA AYNASIDIR. İÇ ORGANLARIMIZIN


SAĞLIĞI, PROBLEMLERI, BUNLARIN DIŞARI YANSIMASI, ÖNCEDEN VERDIĞI IPUÇLARI ÇOĞU ZAMAN CILTTE KENDINI ELE VERIR. BU NEDENLE CILDIMIZI IYI TANIMAK, TAKIP ETMEK VÜCUDUN IÇERISINDEN GELEN


SINYALLERI IYI DEĞERLENDIRMEK, AYRICA BU ÖNEMLI BARIYERIN DE SAĞLIĞINA ÇOK DIKKAT ETMEK GEREKIR. DERMATOLOJI UZMANI DR. DILEK ÜSTÜNSOY, SAĞLIKLI VE PARLAK BIR CILDIN 6 KURALINI SIRALADI.


HABERIN DEVAMI__ Cildin ne kadar güzel göründüğü değil ne kadar sağlıklı olduğu önemlidir. Her organ gibi cildinde sağlığını etkileyen faktörleri iyi bilmek gerekir. Genetik faktörler çok


önemli bir ayrıntıdır ancak cilt yaşlanma hızını belirleyen asıl faktörlerden değildir. En belli başlı etken, çevresel faktörlerdir. Cilt hem içten hem dıştan yaşlanır. Tabii ki bu süreci


durdurmak, geriye çevirmek elimizde olan bir durum değil ancak bu sürecin daha yavaş ve en önemlisi sağlıklı bir şekilde ilerlemesi bizim elimizde. Çevresel faktörlerin dışında doğru


beslenme, yeterli su tüketimi, uyku düzeni, stres gibi psikolojik faktörler; cildin temizliği, cildi nemlendirme, doğru ürün kullanımı da cilt sağlığını doğrudan etkiler. Şimdi bu başlıkları


ayrıntılı bir şekilde inceleyelim: HABERIN DEVAMI__ 1) ÇEVRESEL FAKTÖRLER Biyolojik olarak yaşlanma süreci tüm vücut yapıları için 25 yaşında başlar ancak ciltte bu yaşlanmanın yanı sıra en


önemli bir diğer faktör dış yani çevresel faktörlerdir. Bunlar içerisinde; güneş ışınları, hava sıcaklığı, havanın nem durumu, hava kirliliği ve rüzgâr yer alır. Bu doğrultuda güneşten


korunmak ve cilt yapısına uygun güneş koruyucu kullanmak önemlidir. - Çok sıcak bölgelerde yaşayanlarda ve cilt yapısı kuru olanlarda daha fazla kuruma, yağlı olanlarda ise sebum yani yağ


dengesinin bozulması söz konusu olabilir. - Aşırı soğuk iklimlerde ciltte aşırı kuruma ve buna bağlı erken cilt yaşlanması, egzama gibi cilt hastalıkları görülebilir. - Havanın kuru,


rüzgarlı, kirli ya da nem düzeyinin düşük olduğu zamanlarda ise sivilce, sedef ve yine egzama gibi cilt hastalıkları artabilir. Aşırı sıcak suyla yıkanmamak, banyoda 15-20 dakikadan fazla


kalmamak, cildi iyi nemlendirmek, kireçli su ile yıkanmaktan kaçınmak gerekir. Tüm bu faktörler deri kadar saç sağlığını da yakından ilgilendirir. 2) DOĞRU BESLENME HABERIN DEVAMI__ - Doğru


ve bilinçli beslenmiyorsak cilt sağlığımız tehlike altında demektir. - Dengeli beslenmede en önemli basamak güne kahvaltısız başlamamaktır. Cilt için gerekli vitamin ve mineral desteği hem


mevcut cilt yapısı için gerekli olup hem de cildin yaşlanma belirtilerinin geciktirilmesi için önemlidir. - Cilt dostu besinler; koyu yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı meyveler, az yağlı


hayvansal gıdalar, C vitamininden zengin taze sıkılmış meyve suları, lifli gıdalardır. - Fazla tuz içeren besinlerden, gazlı içeceklerden, şeker içeren besinlerden, sosis ve salam gibi


şarküteri ürünlerinden, mayonez&ketçap tarzında soslardan uzak durmak gerekir. - Cilt için en önemlisi su tüketimidir. Günde en az 7-8 bardak su içmek gerekir. HABERIN DEVAMI__ - Sigara


kullanmamak, günde iki fincandan fazla kahve içmemek, günde 2 veya 3 fincan yeşil çay içmek cilt sağlığı için önemlidir. - Cilt sağlığını korumak için antioksidan özellikli önemli besin


gruplarını tüketmekte fayda vardır. Bunlardan bazıları; somon balığı, badem, nar, yaban mersini, sarımsak, üzüm çekirdeği, soğan, kereviz, enginar… 3) UYKU DÜZENİ Düzenli uyumadığımız zaman


cildin kendini onarma ve yenileme süreci azalır. Büyüme hormonu uykuda salgılanır. Az uyuyan kişilerde vücutta steroid yani kortizon salınımı artar, kortizon artışı vücutta stresi tetikler,


kollajen yapısını bozar kikollajen, cildin esnekliğini ve canlılığını sağlayan en önemli elemanıdır. Uykusuz kaldığımız zaman gözaltı torbalanması, şişliğin artması, gözaltında morlukların


oluşması, cilt tonunda bozulma, cildimizin canlı ve parlak görüntüsünü kaybettiğini görürüz. Günlük ortalama 6- 8 saat uyumak gerekir. Uykunun en önemli saatlerinin ise 23.00- 04.00 arasında


olduğu yapılan araştırmalarda gösterilmiştir. HABERIN DEVAMI__ 4) CİLT TEMİZLİĞİ Sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez cilt temizlenmelidir. Bunun fazla olması daha iyi olacağı anlamına


gelmez, hatta fazlası problem de yaratabilir. Cilt temizleyicilerinin fazla kullanılması cildin faydalı yağ tabakasını da uzaklaştıracağı için cildin yıpranmasına, koruyucu bariyer


özelliğinin bozulmasına hatta aşırı kuruluğa bağlı tahriş, kızarıklık ve egzamaya sebep olabilir. Cilt bakımı kişiye özeldir çünkü her kişinin cilt yapısı, hassasiyeti ve problemleri


faklıdır. Bu nedenle kullanılan temizleyiciden nemlendiriciye ve hatta güneş koruyucuya kadar her ürün ayrı olarak değerlendirilmeli ve seçilmelidir. Cilt yapısı genel olarak kuru, karma ve


yağlı olarak değerlendirilir. Bunun dışında mevcut bir cilt rahatsızlığı varsa (egzema, atopi, kılcal damar genişlemesi, geniş gözenek yapısı, lekelenmeye meyilli pigmentasyon problemi vb.)


bunlar da ayrıca dikkatli ve ayrıntılı bir şekilde göz önünde bulundurulmalıdır. HABERIN DEVAMI__ 5) DOĞRU ÜRÜN KULLANIMI İster kadın ister erkek olsun herkes cildinin canlı, parlak, genç ve


gergin görünmesini ister. Bunun için birçok insan bu uçsuz bucaksız kozmetik sektöründe zaman zaman yolunu da kaybedebiliyor. Bir kere şunu unutmamak gerekir; pahalı ya da çok reklamı


yapılmış ürün çok iyidir diye bir şey yok. Cilt bir organ ve vücudun büyük bir parçası. Dolayısıyla cilt sağlığı için en doğru ve en bilinçli seçimi yaparken mutlaka bir dermatoloji


uzmanından destek almak gerekir. Cildi hastalıkları, yapısı, ihtiyaçları doğrultusunda en iyi değerlendirecek olan dermatologlar beslenmenizden tutun da mevcut yaşam şeklinizin, psikolojik


durumunuzun, varsa eğer sahip olduğunuz cilt hastalıklarının değerlendirilmesiyle ve bu doğrultuda gerekirse medikal tedavi ile birlikte size uygun bir planlama yapacaklardır. 6) MAKYAJ


Makyaj, her kadının hassas noktasıdır. Ancak makyajın kendisi de hassas bir uygulamadır. Bilinçsiz ve aşırı yapıldığı vakit bırakın güzelleştirmeyi cilt sağlığınızı ciddi anlamda bozabilir.


En önemli ve büyük yan etkisi alerjik reaksiyon oluşturabilmesidir. Sosyal ya da kişisel nedenlerden dolayı her gün makyaj yapmak zorunda olan kadınların bu durumda daha dikkatli olmaları


gerekir. Mümkünse az makyaj yapmak ve doğru ürün seçmek önem taşır. Bu konuda ise önerilerim; kesinlikle makyajla yatılmaması, mutlaka yatmadan önce makyajın temizlenmesi, öncesinde el


dezenfeksiyonuna dikkat edilmesi, başkasının ürünlerinin kullanılmaması, nonkomedojenik özellikte yani siyah nokta ve sivilce oluşumuna olanak vermeyen ürün tercihi, cildi iyice


nemlendirdikten sonra makyaj yapılması, bozulmuş ürün kullanılmamasına dikkat etmek gerektiğidir. BENZER BILGILER VE DAHA FAZLASI IÇIN 365GUN.COM’A TIKLA. _Sponsorlu içerik_